Cloud

Kurucumuzdan

Img

Kurucumuzdan

Bilgi, Beceri, Başarı (3B) ve Çocuklarımız

Hatırlıyor musunuz çocukluğunuzdan aklınızda kalanları, masa başında bilgisayar oyunları yerine sokakta arkadaşlarınızla seksek oynadığınızı ya da saklambaçta
saklanacak yer aradığınızı? Hatırlıyor musunuz karınca yuvalarını? Merak edip saatlerce karıncaları izlediğinizi ya da bir kelebeğin arkasından koştuğunuz anları. Hatırlıyor musunuz kışın kardan adam yapıp burnuna havuç taktığınızı? Hatırlıyor musunuz kendi yaptığınız oyuncaklarla oynadığınızı ya da birbirinizin sırtından atlayarak oynadığınız birdirbirleri? Nerede o eski çocukluğumuz dediğinizi duyar gibiyim. Kendi örf, adet ve geleneklerimizle yaşadığımız o çocukluk anılarımızı, şimdiki çocuklarımız nereden bilecek
diyorsunuz değil mi?
Sabah doğal ürünlerle yaptığımız kahvaltıları, öğlen mevsim sebze yemeklerini, meyvelerini, ikindi çaylarındaki evde yapılan kurabiyelerin tadını, nereden bilecekler şimdiki çocuklarımız. Yağmur kokulu toprağa basıp üzerimizdeki negatif elektriği attığımız anları, bahçelerdeki sümüklüböcekleri önce ters düz edip sonra onları düzelttiğimizde içimizde oluşan huzuru; ıslak topraktan çıkan solucanların ne işe yaradığını düşünürken annemizi, babamızı tuttuğumuz soru yağmurlarını ve onların sabırla
bizi cevaplamalarını…
Nerede o günler diye iç geçiriyorsunuz değil mi? İşte bizim de hayalimiz çocuklarımızın gerçek anlamda çocukluklarını doyasıya yaşamaları için ta ki Yeşilköy’deki o tarihi köşkü, anaokulu yani 3B Çocuk Akademisi olarak açana kadar ben de sizin gibi düşünüyordum; Dünyadaki 2-6 yaş arası çocuklara verilen oyun merkezli eğitim programlarını incelediğimde gördüm ki mahallemizde biz bu eğitimleri zaten uyguluyormuşuz. O zaman ne yapmalıydım? Bir anaokulu değil, sokağımızda yaşadığımız çocuk akademisini evrensel değerlerle birleştirerek çocuklarımızın doğuştan getirdikleri becerileri, bilgi ile donatarak onları bir çocuk aşığı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetinde öncelikle kendisi, ailesi ve ülkesi için başarılı bireyler haline getirmek. Genlerimde getirdiğim öğretmenlik formasyonu içten içe dürtüyordu beni ve nihayet yıllarca babama ben anaokulu açacağım hayalimi hayata geçirmeye karar verdim.
Öncelikle ülkemdeki anaokullarını gezdim, notlar aldım, onların artılarını eksilerini kendime göre listeledim. Sonra bir yıl diğer ülkelerdeki çocuk eğitimlerini yerinde inceledim, artık çocuk akademisi zihnimde şekillenmişti şimdi sırada bu çok önemli işi yapacak bu işe sevdalı öğretmen arkadaşlarla bir ekip kurmaktı. Herkes için dünyanın en değerli hazinesi olan çocukları sevecek, özen gösterecek ve ilgilenecek bir ekip. Bale ve spor ile sağlam bedene sahip, resim gibi görsel sanatlarla müzik ve yabancı dille “ağaç yaşken eğilir” ilkesi ile onların becerilerini geliştirecek, bilimi oyunlarla eğlenceli bir şekle getirerek sindire sindire öğretecek, günlük yaşantılarında davranışları mükemmel
insanlar haline getirecek bir ekip…
Böylece çıktık yola.. En büyük desteğim, yılların değerli eğitimcisi babam Zeki Çobanoğlu da okulumuza bilgi beceri başarının 3B sini verdi çocuk akademisinin adına. O hep “hatırlar mısınız” dediklerimizi çocuklarımıza yaşatmaya başladık gururla. Gelin bekleriz kahvemizi içmeye, bekleriz çocuklarımızla oluşturduğumuz 3B Çocuk Akademisi evimize. Yüzünüz hep gülsün, sevgi ve saygılarımızla…


Hüma ÇOBANOĞLU NALDEMİRCİ